Daha önceki meclis toplantılarında da Kocamaz üzerinden siyaset yapan Seçer, özellikle büyük bir borç yükü devraldıklarını, Kocamaz döneminde hizmetlerin yapılmadığını savunmuştu.
MHP’li Mehmet Topkara’nın, Kocamaz döneminin başarılı olduğunu ve şimdiki yönetimin ‘başarılı işler yaptık’ dediği birçok projenin de bu dönemde ilk çalışmalarının başladığını söylemesi üzerine Seçer, “Hangi projelerden bahsediyorsunuz. Bir tane proje söyleyin. Her şey ortada. Yarım kalan bir köprü vardı ve oradaki rakamları da daha önce açıkladım zaten” demişti.
Bugün sosyal medya hesabından Seçer’e yanıt veren Burhanettin Kocamaz, Mersin’in böyle bir yönetim tarzını hak etmediğini belirtip, “Her şeyi ben bilirim anlayışıyla, kibirle,insanlara tepeden bakarak Belediyecilik olmaz! Böyle bir anlayışla Belediyecilik yapamazsınız!” diyerek başladığı açıklamasında Seçer’in beceriksiz bir yönetim gösterdiğini, beceriksizliğini de algı yaratarak örtbas etmeye çalıştığını söyledi.
İŞTE BURHANETTİN KOCAMAZ’IN O AÇIKLAMASI
ÇOK KONUŞMAK!
BOŞ KONUŞMAK!
HAVANDA SU DÖVMEK!
Bu gün B.Şehir Belediye Meclisi Toplantısını üzüntü ile izledim.
Gerçekten Mersin’imize yazık oluyor!
Mersinimiz böyle bir yönetim tarzını hak etmiyor!
Her şeyi ben bilirim anlayışıyla, kibirle,insanlara tepeden bakarak Belediyecilik olmaz!
Böyle bir anlayışla Belediyecilik yapamazsınız!
İki yılda Mersin’de gözle görünür,dişe dokunur herhangi bir hizmet üretemeyenler,halen devraldıkları borçları dillendirerek algı oluşturmaya çalışıyor,bulutlar üzerinde,kendilerinin kurduğu hayal dünyalarında dolaşıp duruyorlar!
Bu tutum ve davranışlar insanları Belediyeden soğutmuş hatta bıktırmış durumda!
Hatta bu yaklaşımlardan dolayı CHP’li vatandaşlarımızda muzdarip.
Onların bu tür şikayet ve serzenişleri bizlere kadar ulaşıyor!
Belediye Yönetimi geçmişi kötüleyerek beceriksizliklerini örtbas edebileceğini zannediyor!
Zannedersiniz ki Burhanettin Kocamaz Yönetimi borçsuz bir Belediye devralmış!
Bunu daha önce açıkladım.
Bir kez daha dile getirmek istiyorum.
Beyler kayıtlar elinizde.
Devletin dili de yazı.
Bu kadar hizmet eksiği olan bir Belediyenin borçsuz olması zaten düşünülemez!
Bizde borç devraldık.
Devraldığımız borç öyle sizin sözünü ettiğiniz gibi,tek kalem ve tek bir kurumdanda değildi!
Biz Mersin’de kurucu Belediye Başkanlığı yaptık!
Yani kapanan beldelerden,hizmet birimleri B.Şehire geçen İlçe Belediyelerinden,Özel idareden ve geçmiş B.Şehir yönetiminden olmak üzere yaklaşık 850 milyon borç devraldık.
O zaman dolar 2₺ idi.
Şu anda dolar 8,4 ₺.
Size görevi devrettiğimizde(görev süremizde bir ara döviz 8₺ ye savrulmasına rağmen)yaklaşık 6 ₺idi.
Dövizi 6 kabul etseniz dahi devraldığımız borç 2,550 milyara tekabül ediyordu.
Size,sizin ifadenizle devrettiğimiz borç(bu rakamda her konuşmanızda değişiyor)
2,250 milyar.
Yeter artık işinize odaklanın!
Temcit pilavını andıran bu tür şikayetlerle bir yere varamazsınız!
Yüksek faizlerle borçlandığımızı söylüyorsunuz!
Merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in ifadesiyle,borçlandığımız dönemde düşük faizle borçlanma imkanı vardı da biz mi yüksek faizle borçlandık?
Yatırım yapmadan borcu azalttığınızı,bütçe fazlası verdiğinizi söylüyorsunuz.
Ancak Mersin’i hizmetsiz bıraktığınızı,iki yılda hala bir metro ihalesini gerçekleştiremediğinizi,
bizim tamamladığımız eserleri açmayı dahi beceremediğinizi söylemiyorsunuz!
Hatta yapılan eserlerin çok büyük olduğunu söyleyerek eleştiriyorsunuz!
Elbette büyük olacak!
Elbette büyük düşüneceğiz!
Bu bir vizyon ve ufuk meselesi.
Bu söylediğiniz ifadelerle biz,yıllar önce Tarsus Otogarı’nı yaptığımızda da karşılaşmıştık!
Herkes kendi vizyonu kadar olaylara yaklaşır!
Ufku kadar düşünür!
Bu gün Meclis’te duyduğum ve bir hakkı teslim etme nezaketi dahi göstermeyen,güneşi balçıkla sıvama ve yapılan hizmetleri inkar etme,küçük görme ifadeleri hiç kimseye bir şey kazandırmaz!
Kuvay-ı Milliye Kavşağının sadece asfaltını yaparak tamamını ben yaptım demek bizim yaptığımız hizmeti inkar etmek olduğu kadar vatandaşın aklıyla da alay etmek anlamı taşır!
Şunu da hiç kimse unutmasın ki;
Burhanettin Kocamaz’ın Mersin’e yaptığı hizmetlerin zekatı dahi böyle giderse size kırk yıl yeter!
Beyler artık kendinize gelin!
Mersin Halkına saygı gösterin!
B.Şehir Belediyesi bir yerel hizmet birimidir.
Ankara ile didişerek Mersin’e gelecek Hizmetlerin engellenmesine çanak tutmayın!
Bunun bir vebali var!
Bizde görev yaptığımız 25 yılda bir çok engelleme ile karşılaştık.
Ancak her defasında da ikili ilişkilerimizle bir çok zorluğu aştık.
Bugün gittiğimiz Mersin’in her noktasında vatandaşlarımızdan gelen şikayetleri bir an evvel azaltmak,problemleri çözmek zorundasınız!
Herkeste biliyor ki;Biz Mersin’de yerel seçimlerde herhangi bir ittifaka girmedik!
Ve…..Sayın Ayfer Yımaz Hanımefendi’ye destek verdik.!
Siz de,oraya konjonktür gereği,bize haksızlık yapılarak,önümüzün kesilmesi neticesinde Halkın Cumhur ittifakına olan tepkisi ile geldiniz!
Geldiğiniz günden beri de vatandaşlarımızı memnun edecek herhangi bir hizmet üretmeden,geçmiş Yönetimi suçlayarak algı oluşturmaya çalışıyorsunuz.
Yeter artık günler su gibi akıp gidiyor!
Mersin havanda su dövülmesini,
kendisine anlatılan masalları değil,hayatını kolaylaştıracak hizmet hamlelerini bekliyor!
Mersin bilbordlardaki komik reklamları değil,yapacağınız Mersin’e yakışır,dişe dokunacak ve Halkın hak ettiği Hizmetleri sabırsızlıkla bekliyor!
Mersin,sadece işçisine zulüm yapan,personellerine mobing uygulayan,işten çıkarmalarla gündeme gelen bir Belediye ile anılmak istemiyor!
Unutmayalım ki,huzurun olmadığı,çalışanlarının yarınından Emin olmadığı,mutsuz olduğu bir kurumda asla yeterli hizmet üretilemez!
Üretilse dahi,üretilen hizmetin kalitesi olmaz!
Mersin’li CHP’li 11 B.Şehir Belediyeleri içerisinde yapılan sıralama da 11.sırada olan bir Belediyeyi değil,
daha ön sıralarda olan ve Halkın en az yarısının memnun olduğu ve sahiplendiği bir Belediyeyi hak ediyor!
Mersin artık sadece laf üreten değil,birazda hizmet üreten bir belediye istiyor!
Mersin artık eksik kalan hizmetlerin tamamlanmasını ,
hayatının kolaylaştırılmasını,
yüzlerin gülmesini istiyor.
Mersin’li 2019’da hiç bir hizmetini ve yönetim anlayışını görmeden,verilen sözlere ve vaatlere inanarak,peşin olarak verdiği oyunun karşılığını istiyor!
Hiç bir hizmet üretmeden, bir sonraki seçimin hesabını yapan bir yönetim anlayışı istemiyor!
Mersin’li yaşanılabilir bir MERSİN için geleceğinden emin,huzurlu ve mutlu olmak istiyor!
Kısaca Mersin’li kendisini yönetenlere güvenmek istiyor!