“YERLİ MALI YURDUN MALI HERKES ONU ÜRETMELİ”
Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan; “Bugün, zihnimizdeki yerleşik ifadesiyle Yerli Malı Haftası olan; Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası vesilesiyle bir aradayız. Hepimizin içselleştirdiği ‘Yerli malı, yurdun malı herkes onu kullanmalı’ şeklinde bir ifade var. Bu cümleyi ‘Yerli malı yurdun malı, herkes onu üretmeli’ şeklinde de zenginleştirebiliriz” dedi.

Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü “Tutum Yatırım ve Türk Malları Haftası” nedeniyle kutlama programı düzenledi. Yenişehir ilçesinde bulunan Türk Telekom İlkokulunda düzenlenen programa Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan da katıldı. Vali Yardımcısı Adem Yılmaz, Yenişehir Kaymakamı Nevzat Şengök, Sahil Güvenlik Akdeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Oğuz Bavbek, İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutan Vekili Albay Şevket Şenol, İl Jandarma Komutan Vekili Albay Erhan Erdoğan, AK Parti İl Başkanı Adem Aldemir, öğretmenler, öğrenciler ve vatandaşların da katıldığı kutlama programında öğrenciler hazırlamış olduğu şiirleri okudu, Şehit Yiğitcan Çiğa İlkokulu öğrencilerinin halk oyunları gösterisinin ardından Vali Pehlivan okul bahçesindeki stantları gezdi, sergilenen ürünleri inceleyerek, öğretmen ve öğrencilerle uzun uzun sohbet etti.
“YERLİ KAYNAKLARI TASARRUFLU BİR ŞEKİLDE DEĞERLENDİRMELİYİZ”
Açılış programında konuşan Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, yerli kaynakların tasarruflu bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizip, üretime vurgu yaparak, ” Bugün, zihnimizdeki yerleşik ifadesiyle Yerli Malı Haftası olan; Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası vesilesiyle bir aradayız. Hepimizin içselleştirdiği ‘Yerli malı, yurdun malı herkes onu kullanmalı’ şeklinde bir ifade var. Bu cümleyi ‘ Yerli malı yurdun malı, herkes onu üretmeli’ şeklinde de zenginleştirebiliriz. Yerli kaynakları tasarruflu bir şekilde değerlendirmeliyiz. Nitekim haftamızın ana başlıkları içerisinde tutumlu olma konusu da yer alıyor ki, ekonominin temelinde tasarruf vardır. Tasarruf; kaynakların en iyi şekilde kullanılması, değerlendirilmesi anlamına gelir. Kaynakların yatırıma yönlendirilmesi, işin bir diğer boyutu ve en nihayet ürettiğiniz ürünlerin hem ülke içerisinde hem de dünyanın diğer ülkelerinde pazarlanmak suretiyle tüketime sunulması başka bir boyutudur” dedi.
MİLLİ EKENOMİ VE ÜRETİM
Milli ekonomi ve üretim üzerinde duran Vali Pehlivan, temellerin geçmişte yapıldığını anlatarak, “Cumhuriyet ilan edilmeden önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde İzmir İktisat Kongresi toplandı. ‘Ülkeler; askeri, siyasi, sosyal gerekçelerle inişler ve çıkışlar yaşayabilir. Ancak bir ülkenin yükselişi veya çöküşünün ana nedenlerinden birisi ekonomik hususlardır’ anlayışıyla o yıllardan itibaren bir milli ekonomi ve üretim modeli geliştirme temelleri atıldı. Daha öncesinde Osmanlı Devleti döneminde de özellikle dünyada sanayileşme hamlelerinin yaşandığı dönemlerde ülkemizde sanayinin temelleri atılmaya çalışılmıştı. İlerleyen zamanlarda 1970’li yıllara geldiğimizde özellikle Kıbrıs Barış Harekatı sonrası ülkemize uygulanan ambargolar bizi özellikle savunma sanayi konusunda yerlileşme ve milli sanayi oluşturma konusunda adeta kamçılamıştır. Hepimizin bildiği Aselsan’ın kuruluş temelleri o yıllara dayanır. 1980’lerde ve devamında 90’larda muhtelif adımlar atılmış, özellikle 2000’li yıllardan sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde, ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ olarak ifade edilen ve savunma sanayi başta olmak üzere diğer sanayi kollarında yerliliği ve milliliği ön plana çıkarmaya yönelik hamleler, adımlar hızlanmıştır” şeklinde konuştu.
“ARTIK SANAYİ ÜRÜNLERİNİ DE GURURLA ÖN PLANA ÇIKARTIYORUZ”
Geçmişte Yerli Malı Haftası’nda daha çok tarım ürünlerinin ön plana çıktığını ama artık günümüz Türkiye’sinde teknoloji alanında da üretimlerin değerlendirildiğini ifade eden Vali Pehlivan, savaş ve uzay teknolojisinde Türkiye’nin artık yerli ve milli noktaya geldiğini, bu teknolojiyi de ihraç etme konumuna yükselttiğini dile getirerek, şunları kaydetti: “Yerli malı haftasını icra ederken ağırlıklı olarak geçmişte tarım ürünlerini ön plana çıkartıyorduk. Artık sanayi ürünlerini de gururla ön plana çıkartıyoruz. Çünkü bugün itibariyle savunma sanayinde yüzde 80 yerlilik ve millilik oranına ulaşmış durumdayız. Bugün İHA, SİHA, kara araçları, deniz platformları başta olmak üzere 230 çeşit savunma sanayi ürünümüz bulunmaktadır. Bunların sadece Türkiye’de kullanımı değil, dünyanın 170’e yakın ülkesine ihracatı da gerçekleşmektedir. Ayrıca ülkemizde savunma sanayi alanında 3 bin civarında faaliyet gösteren firma bulunmaktadır. Bu firmalarda, 80 bin civarında Türk mühendisleri ve kendi vatandaşlarımız çalışarak bu sürece katkı sağlamaktadır. Memnuniyetle görmekteyiz ki; İlimizde 21 firma savunma sanayi alanında faaliyet göstermektedir. Aselsan, Roketsan, Tusaş ve Asfad gibi artık uluslararası tanınırlığı, bilinirliği olan firmalarımız var. Bu firmalarımız, dünyanın ilk yüz en etkin, firmaları arasına girmiş durumdadır. Atak helikopterimiz, Altay tankımız, SİHA’larımız, İHA’larımız, TCG Anadolumuz ve saymakla bitmeyen birçok yerli teknoloji ürünü bugün gururla karşımızda ve özellikle de Türk Silahlı Kuvvetlerimizin envanterinde en etkin şekilde hizmetlerini sürdürüyor. Teknolojinin çok daha ileri noktalara geldiği bir çağda yaşıyoruz. Artık otomobillerde elektrikten bahsediyoruz ve elektrikli otomobiller giderek çok daha fazla kullanılır hale geldi. Tam da bu noktada yerli ve milli teknolojiyle ürettiğimiz TOGG’umuzu da artık yollarda görüyoruz. Yerli otomobil üretmiş olmanın da milletçe haklı bir gururunu yaşıyoruz. TOGG artık yurdumuzun her tarafında vatandaşlarımız tarafından kullanılıyor. Ülke olarak uzay teknolojisini de ihmal etmiyoruz. Göktürk-1 uydusu şu anda semalarda yerini almış durumda. Bunun da ötesinde ilk Türk uzay yolcusu yola çıkmak üzere. Dün itibariyle Sanayi ve Teknoloji Bakanımız, 9 Ocak’ta Mersinli hemşehrimiz olan Albay Alper Gezeravcı komutanımızın uzay seyahatini gerçekleştireceğini açıkladı. Bunun da hep birlikte memnuniyetini, mutluluğunu yaşayacağız.”
“TÜRKİYE’MİZ AVRUPA’NIN EN BÜYÜK TARIM ÜLKESİDİR”
Son olarak tarımla ilgili de konuşan ve istatistik bilgiler veren Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, “Yerli üretim anlamında tarımda da varız. Türkiye’miz Avrupa’nın en büyük tarım ülkesidir. Dünyanın da sayılı tarım ülkelerinden birisidir. Ülke olarak ürettiğimiz ürünler, dünyanın her tarafına gönderiliyor. Fındık gibi, incir gibi, kuru üzüm gibi belli ürünlerde de 1’inciyiz. İl olarak da ülke içindeki tarımsal üretimde ilk 3’te yer alıyoruz. Özellikle muz, çilek, limon gibi 8 üründe Türkiye’de en çok üretim yapan İli konumundayız. İlk 3’e giren 30’a yakın tarımsal ürünümüz bulunuyor. Sadece ülke içi piyasada değil ihracatta da Mersin’imizde üretilen ürünler yerini alıyor. Bu sene narenciyede arz fazlamız oldu. Yıllık üretim 600-700 bin ton civarındayken bu sene 1 milyon tonun üzerine çıktı. Ülkemizde kişi başı narenciye tüketimi dünya ortalamasının altında olduğu için bugünün sloganıyla yerli malı olan narenciye tüketimimizi biraz daha arttırmamız gerekiyor. Bu sayede de üreticimize katkıda bulunmuş olacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle bu sene oluşan ürün fazlasına gerekli teşvikler sağlandı. Meydana gelen fiyat dezavantajı önemli ölçüde telafi edilerek üreticimiz desteklenmiş olacak” dedi.